wowmadame

18 Aralık 2016 Pazar

5 Dakikada Manikür


Manikür yaptırmaya pek fırsatı olmayanlar ve tırnaklarının 
daha güzel görünmesini isteyenler için 
Sally Hansen Instant Cuticle Remover ile 5 dakikada 
evde kolay manikür nasıl yapılır sorusunun cevabını vermeye çalışacağım.

Kolay manikürü haftada 2 defa uyguluyorum tırnaklarıma.

Belki tam bir manikür gibi olamasa da çok tırnak eti olmayan kişiler
için veya yaptırdığınız manikürün ömrünü uzatmak için
ideal bir yöntem.

Öncelikle Sally Hansen Pro-Vitamin Strengthening 
Polish Remover ile ojelerimi çıkarıyorum. 

Daha sonra tırnak etlerime ince bir şerit şeklinde 
Sally Hansen Instant Cuticle Remover tırnak eti çıkarıcıyı sürüp, 
15 saniye bekletiyorum. 

Tırnak eti itici yardımıyla hassas bir biçimde tırnak etlerimi ittiriyorum.
Daha sonra ellerimi yıkıyorum çünkü
bu jeli tırnaklarda 1 dakikadan fazla bekletmemek gerektiği uyarısı yer alıyor 
kutu üzerinde. 

Sally Hansen tırnak eti çıkarıcımanikür

Tırnak eti bakımı için Sally Hansen 
tırnak eti yağını tırnak eti kenarlarına sürüp masaj yapıyorum.
Oje sürmeden önce bu yağı tırnaktan çıkarmakta fayda var..

Ve evet tırnaklar oje için hazır demektir artık.

Oje olarak yine Sally Hansen Salon Manicur serisinden 575 Red Hunted ve 
Flormar'dan altın rengi 387 nolu ojeleri kullanarak yukarıda gördüğünüz 
nail art çalışmasını yaptım.
Ojelerimin çabuk kuruması, daha uzun süreli dayanması ve 
parlak bir görünüm sağlaması için 
Mavala Mavadry ürünü ile son dokunuşu yapıyorum.

Bence sonuç mükemmel oldu...
Ya sizce?

Ufak bir sır ama aramızda kalsın:
Eğer tırnak etleriniz çok ama çok kötü durumda ise
bir tatlı kaşığı bal ve bir tatlı kaşığı zeytinyağını karıştırıp gece yatmadan önce 
tırnak etlerinize masaj yaparak uygulayın. 
Uyguladığınız bu karışımı hem daha etkin hale getirmek, 
hem de etrafa yağlı karışımı bulaştırmamak için ellerinize eldiven veya 
yumuşak sizi rahatsız etmeyecek bir çorap takabilirsiniz. 
Sabah kalktığınızda tırnak etlerinizin yumuşamış ve o kötü görüntüden 
kurtulmuş olduğunu göreceksiniz.

26 Kasım 2016 Cumartesi

Sağlık, Gençlik ve Güzellik İksiri: NAR
Nar ağacı

Hepimizin isteği daha sağlıklı, genç ve güzel bir cilt...
Peki bu istek bizi nerelere yönlendiriyor?
Tabi ki kozmetik mağazalarına ve internet sitelerine..
Ama ilk yönlenmemiz gereken yerler mutfağımız, bahçemiz veya semt pazarımız olmalı.
Evimizin bahçesinde bulunan elma, dut, kayısı, mürdüm eriği, papaz eriği,
kayısı ve nar ağaçları benim için birer hazine.
Kışın gelmesiyle birlikte nar mevsimi de açıldı ve bahçemizin nar ağacı 
bu sene çok meyve verdi.
Nar çok olunca kış da sert geçer derler, bekleyip göreceğiz.

nar maskesi

Kozmetik ve dermokozmetik ürünlerinden çok hoşlanıyor olamama rağmen. bu sevgi ve 
tutku evde doğal ürünlerle hazırlayacağım maskelere bir engel değil. 

Nar ve güzellik

Nar sen nelere kadirsin? 
A, C ve E vitaminleri bakımından zengindir
Cilt sağlığı açısından oldukça önemli çinko bakır gibi mineralleri bünyesinde barındırır.
C vitamini ile cildi besler
E vitamini ile güneşin neden olduğu serbest radikallerin oluşumunu engeller
Akneye karşı cildin savunmasını arttırır
Cilt yaşlanmasını geciktirir
Cilt kanseri riskini azaltır
Nar suyu iltihaplı cilde uygulandığı zaman iltihabın giderilmesine yardımcı olur
Kolejen içerdiğinden diş sağlığı için önemlidir
Afları ve mide yaraları için iyileştiricidir
Yüksek tansiyonu dengelemeye yardımcı olur

Nar ile ne tarz maskeler yapılabilir?
Bu maskeler ne işe yarar?

- Nar-Bal Maskesi -

Nar ve bal ile yüz maskesi

Sağlıklı ve ışıltılı bir cilde kavuşmak isteyenler için ideal bir maske.

Gerekli malzemeler:
1 adet orta boy nar ve 1 yemek kaşığı bal

Narı ayıkladıktan sonra blendırdan geçirin ve
içine 1 yemek kaşığı balıkoyarak karıştırın. Yüz ve boyun bölgesine sürüp
30 dakika bekletin, daha sonra soğuk su ile cildinizi temizleyin.
Haftada 2-3 defa uygulayabilirsiniz.


- Leke Maskesi -

nar maskesi

Yorgun ve donuk cildinizi gençleştirip,
yerleşik lekelerin giderilmesi için uygun bir maskedir. 

Gerekli malzemeler:
1 yemek kaşığı nar, 1 yemek kaşığı demlenmiş yeşil çay,
1/2 yemek kaşığı limon suyu, 1/2 yemek kaşığı yoğurt, 1/2 yemek kaşığı bal

Narı ayıkladıktan sonra blendırdan geçirin ve
içine sırasıyla diğer malzemeleri ekleyip iyice karıştırın. Kıvamı sıvı olursa içine az miktar un koyabilirsiniz. Yüz ve boyun bölgesine hazırladığınız karışımı sürüp
30 dakika bekletin.


- Narlı Tonik -

Nar kabuğundan tonik

Cildi temizler, gözenekleri yumuşatıp cildi sıkılaştırır. 

Gerekli malzemeler:
Yarım litre su, kuru veya taze nar kabuğu.

Nar kabuklarının bulunduğu suyu iyice kaynatın. Suyun rengi iyice sarı olması gerekiyor.
Bir sprey şişesinde buzdolabında saklayabilirsiniz.

6 Kasım 2016 Pazar

Shiseido Refining Makeup Primer ile
makyaj daha bir keyifli...
Shiseido Refining Makeup Primer Makyaj Bazı

Shiseido Refining Makeup Primer ürününü kaç yıldır kullanıyorum 
hatırlamıyorum veya kaç kutu bitirdim onu da saymadım.
Kısacası bu ürün benim için makyaj çantamın olmazsa olmazları arasında 
ilk sırayı alan bir makyaj bazı. Diğer en sevdiğim ise fiyatından ötürü her zaman
kullanmadığım özel günlere sakladığım Dermalogica Hydrablur Primer.

Aslında makyaj bazları gözenekleri doldurarak fondötenin 
daha pürüzsüz görünüp makyajın daha uzun süre yüzünüzde kalmasını sağlamak için 
üretilen ürünler. Ben biraz amacının dışında kullanıyorum bu ürünü.

İnce ve her ten rengine uygun bir ürün. 
Makyaj öncesi astar olarak kullanıldığı gibi, tek başına da kullanılabilen bir ürün. 
Her gün fondöten kullanmadığım için, 
bu ürünü fondöten niyetine kullanıyorum çoğunlukla. 
Cilt tonumu eşitleyen hafif renkli yapısıyla çok tükettiğim ve 
yanımdan ayırmadığım bir makyaj ürünü olan Shiseido Refining Makeup Primer 
muadillerine göre bir tık daha yukarıda bana göre.

Shiseido Refining Makeup Primer ıShiseido Refining Makeup Primer

Gözenekleri ve ince çizgilerin görünümünü en aza indirmesi 
bu ürünü daha da sevmeme neden oluyor. Ayrıca cilde nem veren formülü ve 
parlamayı engelleyici yağ emici pudralı içeriğiyle tüm cilt tiplerinin 
kullanabileceği bir ürün. Cilde ferah, parlak bir görünüm kazandırıyor ve 
kullanımı kremsi yapısından dolayı çok kolay.




5 Kasım 2016 Cumartesi

Dermalogica'dan Yeni bir ürün... 

Wowmadame'dan Yeni bir yorum...

yeni dermalogika replenish oil, ışıltılı nemlendirici bakım

Kışın iyiden iyiye yüzünü göstermeye başladığı şu günlerde cilt bakımı da 
iyice önem kazanmaya başlıyor.  Özellikle normalden kuruya ve hassas yapılı cilde sahip olanlar için kış mevsimi her zaman zorlu geçer. Üstüne üstlük bir de benim gibi yaşınız ilerlemiş menopoz dolayısıyla cildinizin ve vücudunuzun kuruduğunu düşünüyorsanız buraya lütfen.

Dermalogica ürünü kullananlar bilirler, Dermalogica ürün fiyatları biraz yüksektir ama 
marka vadettiklerini de verir.

Dermalogica markasının yeni ürünü: Dermalogica Phyto Replenish Oil

Dermalogica'dan Yeni Phyto Replenish Oil'i kullandım ve yorumladım

Dermalogica'nın bu ürünü biraz pahalı mı?

Biraz mı dedim aslında oldukça pahalı!
Ürün 30 ml. ve fiyatı eczanelerde 420 TL iken dermokozmetik sitelerinde 360 TL civar.

Bakalım Dermalogica Phyto Replenish Oil nemlendiricisi neler vadediyor?


İşte ilk deneyimlediğimde Dermalogica Phyto Replenish Oil ürününün
bana hissettirdikleri...

Kızım ve ben Dermalogica'nın yeni ürünününü çok beğendik

Çok hafif bir kokusu var ve aslında kokulu kozmetik ürünlere karşı biraz mesafeliyim. 
Nane şekerinden ve sakızından hiç hoşlanmam, sanki bu ürünün içerisinde nanemsi bir koku var. Kokusundan bu yüzden çok hoşlanmadım desem yalan olmaz.
Ürünü sürdükten 5 dakika sonra koku hafifliyor ve neredeyse yok oluyor.
Bu durum da koku ile ilgili olumsuz olan fikrimin değişmesine yol açtı.

Ürünü sürdüğümde adından da anlayacağınız üzere yağlı bir görüntü verdi, 
fakat 5-10 dakika sonra cilt bu yağı emdi ve ortaya yumuşacık bir cilt çıktı. Dokunduğumda kadife gibi yumuşacık hissi var ve cilde ışıltılı bir görünüm kazandırıyor.

Ürünün vaat ettiklerinden birisi gün boyu cilde nem kazandırma ve ışıltılı bir görüntü vermekti. Gerçekten ilk kullanım için dahi bu vaadini yerine getirmiş diyerek ürün için şimdilik olumlu puan veriyorum.

Diğer vaatlerini ise ürünü kullandıkça anlayabileceğim cinsten. Bu nedenle bir kaç ay sonra bu vaatleri sorguluyor olacağım.

1. Cildin koruyucu bariyerini güçlendirmek
2. Ciltte kuruluk ve nemsizlik nedeniyle oluşan ince çizgileri yok etmek
3.Dış etkilere karşı cildi korumak

Dermalogica Phyto Replenish Oil ürününü nasıl kullanacağım?

Temizlenmiş cilde 4-5 damla yağı belli yüz masaj hareketleriyle yediriyorsunuz.
Daha sonra yine nemlendiricinizi sürüyorsunuz.

Veya nemlendiricinizin içene birkaç damla  Dermalogica Phyto Replenish Oil damlatarak da kullanabilirsiniz ürünü.

Makyajınızda Fondöteninizi sürmeden önce bu ürünü cildinize uygulayabilirsiniz ve daha ışıltılı bir cilt görünümü elde edebilirsiniz.





5 Ekim 2016 Çarşamba

Güz, Hazan, Bağ Bozumu, Sonbahar...


En sevdiğin mevsim hangisi diye sorulsa, emin olun sonbaharı tek geçerim. Sonbaharın havası, renkleri, insanın ruhuna yaydığı hüzün ve teninde yarattığı hafif ürperti tam benlik. Kuzey rüzgarlarının esmeye başlamasıyla beraber kışın gelişini haber veren sonbahar benim mevsimim... İkincisi ise ilkbahar...

Hayatı uç noktalarda yaşamaktan hoşlanmamışımdır. Uç noktalar beni hep rahatsız, huzursuz ve endişeli hissettirmiştir. Kış ve yaz mevsimlerinin bana uzak oluşu bundan ötürüdür belki de.

Benim gibi hisseden oğlum da sonbaharı içine çekiyor.



26 Ağustos 2016 Cuma




Güneş lekeleri Bioderma ile sorun olmaktan çıkıyor mu?

Botox için gittiğim doktorum alın bölgesindeki oluşmaya yüz tutmuş güneş lekelerim için acilen önlem almam gerektiğini söyleyince, tavsiyesini istedim hemen...

Doktorum Bioderma Photoderm Spot SPF50+ ürününü kullanmamı ve gerçekten memnun kalacağımı söyleyince, yapacak bir şey kalmadı ve Photoderm Spot SPF50+ ile tanışmaya karar verip hemen internetten sipariş verdim.

Bu tanışma kendileriyle Haziran aylarının ortasına dayanır. 
Çok hassas ve alerjik bir cilde sahip olduğum için her ürünle pek iyi anlaşamıyorum.
Anlaştıklarıma da yapışıp bırakamıyorum.

Acaba Bioderma'nın bu güneş koruyucu ürünü hangi tarafta yerini alacak?

Önceleri pek bir temkinli yaklaştığım bu yüz güneş ürününe, gün geçtikçe kanım kaynadı desem yalan olmaz.

Bioderma Photoderm Spot SPF50+ ürününü gelin beraber inceleyelim


Dokusu Nasıl?

Daha çok ince yapılı ve akışkan ürünlerden hoşlanırım, bu güneş kremi biraz kalın ve akışkan olmayan beyaz yapısı ile beklentilerimin bir tık altında kaldı ilk bakışta. Cilde iyice yedirilmesi gerekiyor iz kalmaması için. Anlayacağınız yapısı pek beni tatmin etmese de o kadar da kötü değil.

Faydası Var mı?

Düzenli kullanımda faydasını gördüğüm bir ürün oldu. Doktorum 2-3 saatte bir yenilememi tavsiye etti ve bende söz dinleyen birisi olarak doktorumun söylediklerine harfiyen uydum. Oluşmaya yüz tutmuş olan güneş lekelerimi yok etmese de, daha koyulaşmasını ve yenilerinin oluşumunu engelledi. Gerçekten çantamdan ayırmayacağım ürünler arasında yerini aldı bu özelliğinden dolayı.

Fiyatı, gramajı ve son kullanma tarihi nedir?

Gramajı diğer yüz güneş ürünlerine nazaran 30 ml ile küçük.
İnternetten  58 TL ye aldığım ürün eczanede sordum 72 TL.
Ürünün son kullanma tarihi 08/2018 ile yine yüzümü güldüren cinstendi.
Kapağı açıldıktan sonra 9 ay içinde tüketilmesi gerekiyor.
9 ayda en az  defa daha sipariş veririm ben :)))


Almalı mı almamalı mı?

Ürünün dökülme riski yok, çünkü kapağı tık diyor ve kilitlenir gibi kapanıyor. Ürünün ağız kısmındaki koruma bandı, bu ürünü ilk açanın siz olduğunuzun kanıtı gibi. Boyu küçük ama faydası benim için çok ama çoook büyük. Gerçi minnak bir kremi at çantana çık dışarı, bu da avantaj hanesine yazılacak bir durum halini alıyor. Formu hoş ve ergonomik olduğu için kullanım kolaylığı sağlıyor. İçeriğinde paraben olmamasını da cabası...

Her güzelin vardır bir kusuru diyor ve bu ürünü gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum.

Tanıştığımıza memnun oldum Bioderma Photoderm Spot SPF50+








22 Temmuz 2016 Cuma


Evet 40 ve hatta daha da fazlası var...
Yaş 40'ı geçti... Yolun yarısını geçip gideli çok oldu ama ruhum bunu kabul etmiyor mu ne? 
Etmesini de istediğim söylenemez...
"Nazar değmesin ama yaşınızı hiç göstermiyorsunuz" diyenler ne kadar çok
artarsa keyfim de o kadar çok yerine geliyor.
Tabi bu lafların "gerçek" olduğunu ümit ediyorum... 
Hala yeniliklerin peşinden koşup öğrenmeye aç genç bir ruhum varsa eğer, bu öğrendiklerimi,
öğreneceklerimi paylaşmanın ne kadar iyi hissettireceğini
bilecek kadar da yaşlıyım sanırım...